Toplu pazarlık günümüzde devletin mevzuat yoluyla oluşturduğu hukuki çerçeve içinde, işçi ve işverenlerin çalışma hayatının kurallarını, kendi iradeleri ve güçleri ile yapacakları pazarlıklarla belirlemelerini esas almaktadır. Toplu pazarlığın dayandığı temel felsefe, işçi ve işveren taraflarının serbest ve gönüllü biçimde bir araya gelmesi ve pazarlık masasında çıkarlarının temsil edilmesidir. Bu niteliğiyle toplu pazarlık, endüstriyel demokrasinin en önemli araçlarından biri olmaktadır.
Toplu pazarlık endüstri ilişkileri sisteminde hem bir sorun çözme ve kural yapma geleneği oluşturmakta hem de taraflar ve toplum için çok önemli bir fonksiyonu yerine getirmektedir. Toplu pazarlığın oluşturduğu barışçıl çalışma ortamı ülkelerin ekonomik ve sosyal gelişimini desteklemektedir.
Çalışma yaşamında son yıllarda meydana gelen gelişmeler, sosyal tarafların ilişkilerinde ve çalışma yaşamının kurallarınını belirlendiği kolektif mekanizmalarda çok önemli değişimler yaratmıştır. Ancak toplu pazarlık değişen ekonomik, sosyal, siyasi koşullara ve teknolojik yapıdaki değişime hızla uyum sağlayabilen dinamik bir süreçtir. İşletmelerin varlığını sürdürmesinde, işçilerin haklarının korunmasında ve çalışma hayatının temel sorunlarının çözülmesinde toplu pazarlığın rolü artarak devam edecektir.