...Mesela alfabeye inanmakla onda bizatihi mevcut bir değeri kabul etmiyor, ona bu değeri yüklüyoruz. Böylece hem onu kendimize mal edip içselleştirmiş, hem de onda farz ettiğimiz imkânları ufkumuza eklerken, kabullendiğimiz zaaflarıyla da kendimizi sınırlandırmış bulunuyoruz.
Yukarıdaki ifadelerin tamamı göz önüne alındığında diyebiliriz ki, anlayana göre anlam:
Oluşumuyla bütünün özelleşmiş hali; fakat göreviyle özelin bütüne akışıdır. Bir başka ifadeyle: Varlığını bütünlükten alan ve daima bütünle birlikte kalmakla beraber, hem özne hem nesne, hem bağlam hem de süreçten beslenerek teşekkül eden senfonik bir merkezdir.