Halkla ilişkilerin günümüzde giderek işlevi ve sorumluluğu artmaktadır. Örgütlerin değişen dünyaya uyumlanmak ve yapısal dönüşümlerini gerçekleştirmek için ciddi çaba göstermeleri gerekmektedir.
Halkla ilişkiler politikaları örgütleri, bireyleri bu hızlı değişimin küreselleşmenin krizlerinden koruyarak sürekli kendini yenileyen, öğrenen örgütler, bireyler yaratma çabasına dönük olmak zorundadır. Halkla ilişkilerin toplumsal değişme aracı olarak yöntem ve araçlarının kullanılması giderek derinleşen kriz dönemlerinde önemli rol oynamaktadır.
Değişme süreklidir ve engellenemez. Ancak her değişim sancılıdır. Halkla ilişkiler değişim sürecinin bir tampon mekanizması olabilir. Özellikle sosyo-ekonomik düzeyi düşük derin yoksulluk yaşayan alt sınıftaki kadınların ve ailelerin bu değişimi toplum merkezleri aracılığıyla gerçekleştirilmesi hızlı, sancısız ve gelişmeye dönük olmasını sağlayan önemli etkenlerden biridir.