Vatandaşlık ve insan hakları kavramları, günümüz toplumlarının yaşam biçimlerini ve ilişkiler sistemini belirleyen sihirli kavramların en önemlilerindendir. İnsan, tüm canlılar içerisinde kendi sistemini kendi özelliklerine göre belirleyerek diğer insanlar, diğer toplumlar ve çevresi ile etkileşim içinde yaşayan ve buna zorunluluk duyan en değerli canlı türüdür. İnsanlar tarafından oluşturulan toplumların meydana getirdiği sistem, tüm evreni derinden etkilemektedir. İnsanoğlunun varlığı sonsuza kadar devam edecekse bu var oluşun da bağlı olması gereken güçlü bir sisteme entegre olması gerekmektedir. Bu entegrasyon içerisinde, vatandaşlık olarak niteleyeceğimiz bir devlete bağlılık ve bu devlet içerisinde de sahip olduğu haklar ön plana çıkmaktadır. Aksi durumda bir kaos ortamı oluşacaktır ki bu da yaşamı olumsuz yönde etkileyecektir. Vatandaşlık ve insan hakları eğitimi; sadece okullarda verilen eğitim ile değil, yaşamın tüm alanlarında insanın bulunduğu her ortamda verilmesi gereken bir anlayışı gerektirir. Vatandaşlık ve insan hakları bilinci ailede başlayan, okulda resmîleşen ve çevrede hayat bulan ilişkiler bütünüdür. Vatandaşlık ve insan hakları konusunda hiçbir kimse ya da toplum "Bu benim iç meselem, dilediğim gibi düzenler, dilediğim gibi uygularım." deme hakkına sahip değildir. Genel anlamda hem belirli bir toplum içerisinde bireyler ve hem de tüm dünyadaki toplumlar birbirlerinin hak ve sorumluluklarına karşı duyarlı olmak zorundadırlar. Bu kitap insanın sadece insan olması nedeniyle sahip olduğu hakları ve bir insan olarak da belirli bir toplum içerisinde yaşama mecburiyetinden dolayı görev bilincinin kazandırılmasına yönelik kavramları ve eğitim etkinliklerini açıklamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Kitabın tüm eğitim çevrelerinde yararlı olabileceği düşünülmektedir.