Bütün hayatı, en sıradan, en basit gibi görünen bir olay, an ya da şey etrafında anlatabilme kudretinde bir yazar. Ve O'nun, yeri başka öykülerle hiçbir şekilde doldurulamayacak nitelik ve derinlikteki aşk öyküleri. Duyan, düşünen ve yaşayışın içinde kendiliğinden içkin olan felsefeyi okuruna yaşatan öyküler... Bu öykülerden her birinin odağında aşkın doğasını sorgulayan, onu içindeki haliyle arayan, aşkın ruhunda bir şekilde sürüp gittiği kadınlar var. Yaşamasız, yalnız ve yenik olmak, hepsini birleştiren nokta. Bu kitapta toz", sözcüklerden bir sözcük, isimlerden bir isim değil. Toz töz demek, göz (iç ve dış) demek. Aşk, doğa, hayat ve dirim demek. Yazarın tam da yazmayı amaç edindiği türden öyküler bunlar: "Ben isterim ki; öykülerim okunduğunda insan ruhen yüceldiğini hissetsin!" Toz'da sizi, Türk öykücülüğünün doruklarından bir toplam bekliyor.