— Necmeddin Bey. Siz ve Müslüman Türkler nasıl oluyor da bu kadar cesur, nazik, kudretli ve zeki olabiliyorsunuz. Sizin büyük işler başarmış büyük âlimleriniz, komutanlarınız ve hükümdarlarınız var. Fakat Bizans ve Roma imparatorları çok büyük zalimlikler yapmış ve buna rağmen sizin sultanınız Alparslan, Romen Diogen'i bağışlamıştı. Bunun sırrı nedir Necmeddin Bey?
— Bunun sırrı imandır. Biz işimize besmele ile başlarız.
Davamız için elimizden geleni yaparız. Sonucu hayır da olsa şer de olsa tahammül ederiz ve Yaradan'a şükrederiz. O da bize mükâfatımızı verir.
Biz davamıza ne kadar bağlı isek o kadar güçlü ve büyüğüzdür.
— Peki, sizin davanız nedir?
— Bizim davamız şudur: Kur'an-ı Kerim'i korumak, hayatımıza yansıtmak, İslam'ı bütün kılmak, ezilmişin yanında olup zalime göğüs germek, adaletle hükmetmek, iyilik ve salih ameller işleyip bu işleri başkalarına tavsiye etmektir. Bu söylediklerim ve daha fazlasını, Allah rızası ve Cennet'i kazanmak için yaparız.
— Ne yani, biz Hıristiyanlar cehennemlik mi?