Yaşadığımız demokrasiyi ve seçimleri açıklayabilecek tek kavram Post - Hakikatkavramıdır.Aslında biz Post-Truth yani Post-Hakikat kavramı ile 2002 yılında tanışmışız. Farkındalıkeksikliğimiz maalesef bazı şeyleri anlamamızı geciktiriyor.
2002 yılında AKP ve Erdoğan seçimleri tek başına kazanarak iktidara geldi.Türkiye'de Erdoğan gibi politikacıların artan otoriterizmi de bu kavram ile açıklanıyor.Kavram o kadar yaygın kullanıldı ki, 2016 yılında Oxford Sözlükleri post-hakikatiyılın sözcüğü seçti. Post-hakikat tartışması Batı'daki kadar yaygın olmasa da,Türkiye'de de özellikle muhalif saflarda içinde, yaşadığımız otoriterizme rağmenAKP'nin kitleleri etkilemeye nasıl devam ettiğini açıklamakta zaman zaman kullanılıyor.Peki, nedir bu post-hakikat ve gerçekten içinde yaşadığımız dünyayı açıklıyor mu?Yalan, nefret söylemi ve olguların reddi anlamı taşıyor. Kendi olgusunu oluşturabilmekiçin gerçekliğin örtbas edilmesi... Durum açık ve net Post - Truth yanipost hakikat efendim...Yaşadığımız tüm sandıklı seçimlerde hile ortaya dökülmüş. Gücü elinde bulunduranegemen kabul etmediği için durum böyle...
Can Ataklı:"Demokrasinin tek koşulu sandık değildir. Ancak sandık olmadanda demokrasi olmaz."
Yaşar Okuyan:"Oldukça ünlenmiş bir söz var: "Seçimde kimin oy verdiği değil,kimin oyları saydığı önemlidir! Kimin ve nasıl saydığı, işte üzerinde durulmasıgereken konu bu..."
Gökhan Çapoğlu:"İfade özgürlüğünün, güçler ayrılığının ve hukukun üstünlüğününegemen olmadığı bir ortamda seçimlerin millet iradesini yansıtmakta güvenilirolmayacağı ve meşruiyet sağlayamayacağı doğrulanmaktadır."