Eğitim alanında kritik bir kavşaktan geçiyoruz. Öğrencilerin sınıfla bağ kuramaması, öğrenme ortamındaki yetersizlikler, sınıfa eğitmen olarak daha önce ayak basmamış kişiler tarafından hazırlanan eğitim politikaları vb. birçok zorluk günümüzde öğretmenlerimizi ve eğitim alanında faaliyet gösteren uzmanlarımızı tükenmişliğe ve umutsuzluğa sürüklüyor hatta en iyi öğretmenlerimizden bazılarının mesleği terk etmesine neden oluyor.
Travmaya Duyarlı Okullar kitabında Susan E. Craig, travma hakkında bilgili ve travma geçiren çocuklara uygun bir yaklaşımla eğitim verilen okullarda mucizeler gerçekleştiğini aktarıyor. Öğretmenler, öğrencilerin davranışlarına tepki vermek yerine onları anlamaya başladığında çok daha verimli bir eğitim modelinin ortaya çıktığını belirterek ülke çapındaki tüm okulların bu modeli yürürlüğe koyabilmesi adına müdürlerin ve öğretmenlerin neler yapabileceğini ele alıyor.
Değişen dünyadaki yeniliklere ayak uydurmanın en verimli yolu yeni bilgilerin ışığında eğitim yöntemlerini gözden geçirmek ve geleceğin nesillerini değişen dünyaya adapte olabilecekleri şekilde yetiştirmektir. Ve bu da eğitimcilerin sorumluluğundadır. Tek bir çocuğun hayatına dokunmak dahi nicelerinin hayatını değiştirecektir. Travmaya Duyarlı Okullar kitabı ise bu değişimin bir parçasına katkıda bulunur.