Ticari işletmeler ve bu işletmelerin devir işlemlerine konu olması pratik hayat yönünden hem yaygın hem de uzunca süredir var olan gerçeklerdir. Bu nedenledir ki ticari işletme kavramı ve devir işleminin hukuk düzenindeki yerlerinin izahı ile kanunlaştırılması kaçınılmaz olmuştur. Ancak Türk hukuku nazarında konuya tek bir başlık, bölüm hatta kanun nazarında yaklaşılmamıştır. Devir işlemi neticesinde zarara uğrayabilecek ticari işletme alacaklılarının korunması ihtiyacına istinaden düzenlemelere İcra ve İflas Kanunu içerisinde yer verilmiştir. Borçların devredilebilmesi ve yine bu konuda alacaklıların korunması ile taraflar arasındaki ilişkilerin şartları Türk Borçlar Kanunu ile düzenlenmiştir. En nihayetinde en güncel ve yenilikçi düzenlemeyi içeren Türk Ticaret Kanunu ile ticari hayatın hızlılığı ve ihtiyaçları nazarında ticari işletmenin aktiflerinin bütün halinde devredilebilmesi kolaylığı sağlanmıştır. Lakin konunun her yönünün farklı kanunlarda farklı bakış açıları ile uyum kaygısı gözetilmeksizin ve dahi benzer yükümlülüklere farklı sonuçlar bağlayarak düzenleme getirilmesi konuya ilişkin çok fazla belirsizliği beraberinde getirmiştir. Nihayetinde Türk Ticaret Kanunu ile getirilen yenilik ve kolaylık kapsamında hukuk düzenindeki şartlar ile ticari işletmenin devredilmesi pratikte tercih edilmemenin ötesinde mevcut belirsizlikler ve ağır sonuçları sebebi ile gerçek anlamda istenen, ancak hukuki anlamda kaçınılan bir müesseseye dönüşmüştür.
Bu sebeplerle elinizde tuttuğunuz bu çalışma; bu sorunun öncelikli olarak tespiti ve bir nebze de olsa farklı bir bakış açısının ortaya konabilmesi, en nihayetinde ise çözümü için yol gösterici olabilmesi ümidiyle hazırlanmıştır.