Kadının tarihsel süreçte bedeniyle erkeğin ise akılla tanımlanması, modernizmle başlayan süreçte kadının bedeninden dolayı öteki olarak kurulmasını sağlamıştır. Kadın bedeninin güzellikle ilişkili kavrayış yapısı çalışmayı hem feminist paradigmaya hem de daha güzel olma tutkusunu gerçekleştirme aracı olarak tüketim toplumu kuramcılarına yaklaştırmaktadır. Bu saiklerden yola çıkarak kadın ve güzellik ilişkisinin sorgulanmasında ikili bir bakış açısı ile kuramsal tartışmaların yapılması, kadının güzellik ile ilişkisinin anlaşılmasında başat rol oynamaktadır. Kadın bedeni toplumsal, kültürel yapıya ve değişen tarihsel koşullara bağlı olarak farklı yaklaşımlar ve davranış örüntülerinin yöneldiği bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Her dönemde değişen beden tasavvuru ve uygulamaları kadın ve onun bedeni üzerinde tahakküme yol açmakta ve kadının doğal bir süreçte bunu kabullenmesi ve doğallaştırması sağlanmaktadır. Kadın açısından bakıldığında toplumsal açıdan zayıf olan konumunu sağlamlaştırmanın ve erkek iktidarı karşısında kendini kanıtlamanın bir yolu olarak güzelleşme pratikleri önem kazanmaktadır. Kadının güzellikle olan bağlantısı toplumsal olarak kurulmakta ve bir zorunluluk ve doğallık içinde topluma dayatıldığı görülmektedir.