Tüketimin değişen ve genişleyen anlamı, gündelik yaşam üzerinde artan etkisi ve toplumsal kurumlarla etkileşimi, beşeri ilişkilere ilişkin açıklamada bulunan ve bireyin karar alma ve seçim süreçleriyle ilgilenen sosyoloji, antropoloji, psikoloji, iktisat gibi birçok disiplininin dikkatini çekmektedir. Tüketime yöneltilen bu dikkat, tüketime ilişkin holistik bir bakış açısına duyulan ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır. Bu ihtiyaç hali tüketimin; zamana ve mekâna özgü kurumsal ve kültürel kodlara ya da kurallara göre nasıl biçimlendiğinin resmedilmesinde, toplumsal bir varlık olan bireyin içinde bulunduğu öznel ve sosyal dünyaların inşasındaki ve sürekliliğindeki öneminin anlaşılmasında ve tüketimin, 'yaşayabilmek için mi tüketim' yoksa 'tüketebilmek için mi yaşamak' ikileminin gölgesinden çıkarılarak araştırılmasında önem arz etmektedir. Bu ihtiyacın bir gereği olarak ortaya çıkan bu çalışma, Batı Akdeniz Bölgesi'nde yaşayan alt gelir gruplarının sınıfsal ayrımın ya da sınırların keskinliği altındaki tüketim ilişkilerinin görünümlerini resmederken, gösterişçi tüketim eğilimleri üzerinden kurdukları öznel ve sosyal dünyalarını derinlemesine sorgulamakta ve araştırmaktadır.