Tuna boylarında savaş patlamak üzereydi. Ruslar, bütün güçleriyle, bütün hınçları ve bütün kinleriyle Tuna'yı aşmak için hazırlanmışlardı.
Türk askerleri padişahlarından aldıkları teşvikle, gönüllerinde iman, vatan ve millet sevgisiyle sınır boylarında aslanlar gibi düşman taarruzunu bekliyorlardı.
Tüfek elden bütün gözler düşman bekliyordu. Gözler bir an olsun kıpırdamıyordu. Ne uyku ne de yorgunluk vardı.
Yüreklerinde "Allah" dillerinde "Kur'an" bir sonsuz yolculuğa çıkmanın, Tuna'ya doğru akmanın, Tuna'yı aşmanın yeni Tuna'ları fethetmenin heyecanını yaşıyorlardı.
Bütün ülkede, "Tuna'ya doğru! Tuna'ya doğru!" nidaları yükseliyordu.