Der ki:
"Kurdun yüzü mübarektir;
Kurt ile haberleşeyim"…
Tarihin karanlık dönemlerinden itibaren yaşamlarını devam ettiren Türkler, dünyanın farklı coğrafyalarına yayılarak bugün dünya üzerinde Türk adıyla varlığını sürdüren iki yüz milyona yakın bir millettir. Kadim dönemlerde göçerevli hayat şartlarının gerektirdiği şekillerde yaşamlarını sürdüren Türkler, bu gereklilikte tabiat unsurlarıyla birlikte yaşamayı öğrenmiştir. Bilhassa yüksek ova ve yaylaların oluşturduğu bozkır yaşantısında ekonomik hayatlarını çobanlık ve hayvancılık üzerine kuran Türkler, pek çok hayvanla iç içe bir yaşam sürmüştür. Ekonomik yaşamın sürdürülmesinin yanında Türklerin sosyo-kültürel hayatlarında da bu hayvanlar önemli bir konuma gelmiş, Türk kültürü, edebiyat ve mitolojisinde kendilerine yer bulmuştur. "Türk Destanlarında Kurt" adını taşıyan bu kitapta, Türk kültür hayatına etki eden vahşi hayvanlardan biri olan kurdun; Türklerin tarihî serüvenlerini, kahramanlarını ve kahramanlıklarını, başlarına gelen çeşitli savaş, göç, kıtlık gibi afet durumlarını ve aşk hikâyelerini konu edinen destanlardaki varlığı üzerinde durulmuştur.