İkiye bölerek sunulabilecek olan iki değerli mantık, genel olarak söylenirse sembolleşme öncesi klasik dönemi ve sembolleşme sonrası modern dönemi kapsar. Daha önce yapmış olduğumuz "Formel Mantık -Klasik Mantığa Giriş-" adlı çalışmada klasik mantık konuları Aristoteles mantığının özellikle Türk-İslam geleneğindeki konu ayrımı temele alınarak "Kavramlar", "Önermeler" ve "Kıyas" şeklinde üç bölümde ele alınmıştı. Sonuçta geleneksel mantığın günlük dille ve ontolojiyle iç içe olması, adına rağmen kendisinin tam bir formel veya biçimsel yapı kazanamadığı da adı geçen bu çalışma vesilesiyle gösterilmişti. Mantık biliminde tam bir formel yapı dış nesnel gerçekliği değil, zihni, mantıksal kalıpları ve dilin sentaksını esas aldığı için sembolleşme ve sembolleştirme amaçlanan bu formelliği önemli ölçüde sağlamıştır. İki değerli Aristoteles mantığının sembolik olarak önermelere ve çıkarımlara uygulanışı genel olarak birbirini tamamlayan sembolik mantığın "Önermeler Mantığı" (Propositional Logic) ve "Yüklemler Mantığı" (Predicate Logic/Quantificational Logic) alanlarında gerçekleşmektedir.