İnönü'nün, Türk dış siyasetinin yegane yönlendiricisi ve karar vericisi olması cumhurbaşkanlığı makamına oturuyor olmasından ileri gelmemiştir. İnönü, Milli mücadele kahramanıdır, Atatürk'ün en yakın arkadaşıdır; Türk devleti ve cumhuriyetini kuran çekirdek kadronın ikinci adamıdır, bunlardan daha önemli olmak üzere asker kişiliğinin de önüne geçen diplomat kişiliğidir. Çünkü İnönü, Türk'ün Milli mücadeledeki başarısını diplomasi masasında Mudanya'da ve Lozan'da perçinlemiştir. Cumhurbaşkanı çok iyi bir müzakereci olduğunu İkinci Dünya Savaşı boyunca göstermiş ve Müttefiklerin savaşa girme konusunda Türkiye'ye yaptıkları baskıları başarıyla savuşturabilmiştir. Şüphesiz Celal Bayar'ın konumu da en az İsmet İnönü'nün konumu kadar karizmatik bir yapıdadır. Bayar da Kuva-yı Milliyenin Galip Hoca'sı, Cumguriyeti kuran kadrodan Atatürk'ün İktisat vekili üstelik İttihat ve Terraki'nin sivil kanadından iyi bir teşkilatçı idi. Celal Bayar'ın siyasetteki en önemli başarısı Adnan Menderes'i keşfetmesiydi. Cumhurbaşkanı, partisini ve hükümeti Menderes'e devrederek on yıl boyunca o makamda oturabilmiştir. İnönü'nün çok fazla temkinli karar alma ve uygulamada acele etmeyen, ihtiyatlı ve dikkatli dış siyaset uygulamasına karşılık Bayar, risk almaya hazır hatta maceracı bir karakter sergilemiştir.