Türk halkları, tarih boyunca ayak bastıkları her yerde izlerini bırakmış, öz değerlerine bağlı kalmış ve kimliğini korumuştur. Çarlık ve Sovyet Rusyası zamanında ise kendi öz kültüründen uzaklaştırılmış, dilinden, dininden ve geleneklerinden koparılmaya çalışılmıştır. İşgal altında geçen bu uzun dönemde "mankurtlaştırma/ötekileştirme" ve birçok siyasi, sosyal ve kültürel kırılmaların yaşandığı Türk dünyası coğrafyası acıların beşiği haline gelmiştir. Türk halkları, asırlardır yaşanan bu sancılı süreçleri kendini bilimin ışığında sağaltarak atlatmış, acılarından arınmış ve geleceğe daha büyük bir umutla bakmaya başlamıştır.
Kalem en etkili silahları bile gölgesinde bırakmış, hepsinden öncül bir vazifeyi yerine getirmiştir. Kalem sahibi pek çok Türk aydını Stalin'in baskılarına ve şiddetine kurban gitmiştir. Ucunda ölümün olduğunu bile bile Türk dünyası yazarları kendi doğrularını yazmaktan, mensubu oldukları halklarının varoluş mücadelesine katkıda bulunmaktan geri kalmamışlardır. Halkı uyandırmak, daima daha ileri ve daha yukarıya götürmek, eğitimlerini sağlamak için arkalarında edebiyatın her türünde ölmez eserler bırakmışlardır.
20. Yüzyıl Türk Dünyası Çağdaş Edebiyatlarına giden yolda size rehberlik edecek elinizdeki bu kitap da uzun ve titiz bir çalışmanın sonucu ortaya çıkmıştır. El kitabında; Azerbaycan, Kazak, Kırgız, Özbek, Türkmen ve Kazan Tatar halklarının günümüz edebiyatlarının yazarları, onların eserleri ve dönemleri hakkında öne çıkan bilgileri içermektedir. Bölümler alanın uzmanı akademisyenlerce kaleme alınmıştır. Türklük bilimi ve Türk dünyası edebiyatlarına çok önemli katkılarda bulunacağına inandığımız el kitabımızın hayırlı olması dileğiyle.