Dünya tarihinin ilk gününden itibaren doğada var olan her şeyin hayatta kalması için ihtiyaç duyduğu başlıca unsur sudur. Susuz bir hayatın sürdürülebilmesi imkansızdır.Bu durum yaşamsal bir gereklilik olan suya diğer doğa unsurlarına kıyasla bir üstünlük sağlamıştır.
Bu üstünlük zamanla kutsallığa dönüşmüş ve doğal bir gereksinim olan su, inançlara bağlı kültürel bir değer haline gelmiştir. Dünya kültürlerinin pek çoğunda suya bakış ve suyun işlevi benzerdir.
Su, hangi inancın öğesi olursa olsun daima yaratımın, arınmanın, kutsallığın, tanrısallığın ve ölümün simgesi olmuştur. Sahip olduğu bu simgesel anlamlar, suyu pek çok inanç sisteminin ana öğesi haline getirmiştir.
Dünya mitolojilerinde ve semavi dinlerde suyun üstlendiği roller ve bu roller dolayısıyla sahip olduğu anlamlar evrensellik kazanmış ve su simgeciliği denilen ve suyun bir kült olmasına yardımcı olan kavramı meydana getirmiştir.
Su, Türk dünyası için hem bir yaşam hem de bir kültür hazinesidir. Türk halk kültüründe suyun yerini konu edinen bu çalışmada, Türk inanç sistemine ait inanış ve uygulamalar üzerinden Türklerin suya bakışı tahlil edilmiştir. Bu eser, Türk boylarının mitolojilerinden edebi ürünlerine kadar birçok alanda suyun yerini ortaya koyma amacı ile hazırlanmıştır.