Kültürel ve sosyal gelişimi itibariyle sadece tarihsel tesadüfler ya da rastlantısal benzerliklerden bahsedebileceğimiz toplumların dahi sosyal gereksinimlerinin önemli ölçüde benzeştiği günümüzde, özellikle sözleşme hukuku alanında ortak bir adalet anlayışının temini hedeflenmektedir. Nitekim common law ve civil law gibi birbirinden büyük ölçüde ayrıldığı düşünülen geleneklerin, önemli derecede benzerlik gösterdiği alanlardan birini, sözleşmenin ihlali yahut borca aykırılık türünün çeşidi doğrultusunda temellendirilmiş hukuki çareler oluşturmaktadır. Sözleşmesel sorumluluğa ilişkin temel düzenlemenin tazminat talebi ile ilişkilendirildiği İngiliz hukuku ile aynen ifa talebinin borcun ifa edilmemesinin ilk sonucu olarak öngörüldüğü Türk hukukunda, teorik anlamda farklı hukuki çarelere öncelik verilmiş olmasına rağmen; söz konusu çarelerin özü itibariyle korumayı hedeflediği menfaatler, birbirinden ayrıştırılmamıştır. Bu doğrultuda, çalışmamıza esas teşkil eden aynen ifa ile tazminat talebi arasındaki benzerlik ve farklılıklar, her iki hukuk sistemi bakımından da edim yükümlülüklerinin tasnifine ilişkin ayrımdan istifade edilerek gerçekleştirilen ifa ve telafi menfaati kavramları çerçevesinde ele alınmaya çalışılmıştır. Bu çalışma, Türk hukukçularının değişen toplumsal ihtiyaçları karşılayabilecek yenilikçi çözümlere ulaşabilmesi için mevcut hukuk kurallarını yorum faaliyeti ile nasıl geliştirebileceklerini ya da halihazırdaki hukuki çarelerin günümüz koşulları açısından tatmin edici sonuçlar ihtiva etmemesi durumunda yargı organlarına tanınan hukuk yaratma yetkisinin en elverişli şekilde nasıl kullanılabileceği sorunlarını, İngiliz hukukçularının bakış açısından incelemeye çalışarak konuya ilişkin karşılaştırmalı hukuk araştırmalarına katkıda bulunmayı hedeflemektedir.