Türkiye, ortaya koyduğu kalkınma planları ve stratejik planlar doğrultusunda dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almayı amaçlamaktadır. Türk ekonomisinin bu hedefe ulaşmasının yolu, ekonomiyi sırtlama işlevi gören şirketlerin hem Türkiye'deki hem de dünyadaki üretim, pazarlama ve satış faaliyetlerini mümkün olduğunca geliştirmek ve sahip olunan kaynakları bu yönde en etkin şekilde kullanmaktır.
Şirketler topluluğu, şirketlerin uluslararası ekonomide birbirine eklemlenerek küresel üretim zincirlerinde yer edinmesinin yaygın bir yoludur. Şirketler topluluğu yapısı, sağladığı esnek işleyiş mekanizmaları sayesinde günümüzün "Sanayi 4.0" üretim yaklaşımıyla uyumlu bir işletme biçimi olarak ön plana çıkmaktadır. Her bir şirketi bağımsız ve tek bir özne kabul ederek tasarlanmış hukuk kuralları, dünyanın çeşitli yerlerine yayılmış pek çok bağlı şirketten oluşan ekonomik girişimlerin çoğul ve karmaşık yapısına ters düşmektedir.
Şirketler topluluğunun oluşturduğu ekonomik bütünlüğe hukuki bir sonuç bağlamanın vergi hukukuna en önemli yansıması, şirketler topluluğunun vergi ödeme gücünün toplu vergilendirme denilen bir yöntem dahilinde ekonomik gerçekliğe en uygun şekilde kavranmasıdır. Bu çalışmada, şirketler topluluğu çatısı altında elde edilen kurum kazançlarının belli başlı ülkelerde nasıl vergilendirildiği incelenmekte ve Türk vergi sistemi için uygulanabilir bir toplu vergilendirme yöntemi önerisinde bulunulmaktadır.