Hayvan Üslubunun yaygın olduğu avcı toplumlarında sihir ve tılsımın önemli bir yeri vardır. Primitif topluluklarda insanlar, doğadaki ve gökyüzündeki tüm nesneleri canlı varlıklar olarak nitelendirmişler, bir takım doğa dışı yaratıklardan oluşan bir düşsel dünya yaratmışlardır. Böylece görünen ve bilinen maddi dünyadan başka, doğa dışı yaratıklardan oluşan, görünmeyen düşsel bir dünyanın varlığından söz ediliyordu. Araştırmacılar tarafından fantastik yaratıklar olarak nitelendirilen bu figürler, geniş bir coğrafyada, oldukça uzun bir zaman diliminde, başta taş olmak üzere, ahşap, cam, kumaş gibi pek çok malzeme üzerine uygulanmıştır.
İslamiyetten önce göçebe toplumun özelliklerini yansıtan mitolojik hayvan figürlerinin uygulandığı örnekler, İslamiyetin kabulünden sonra da devam etmiştir. Türkler hayvan motiflerine, uğur, şans gibi anlamlar yüklemişlerdir. Hayvan figürlerinin uygulandığı örnekler, bitkisel özellikle de geometrik motiflere göre oldukça azdır. Kitabın konusu, mevcut örneklerin yerinde incelenerek, bugünkü durumunun saptanmasına yönelik olup, bu alanda çalışma yapan araştırmacılara önemli bir kaynak teşkil eden özgün bir çalışmadır.