Kitabımızda Yeniçeri Kırımını günümüz Ergenekon tertibi ile karşılaştırmalı analiz ediyoruz.
Bize tarih kitaplarımızda "Vakayı Hayriye" yani "Hayırlı Olay" diye anlatılan bu olaya ışık tuttuğumuzda, Osmanlı'nın kendi ordusunu nasıl yok ettiğini göreceğiz.
Burada 2. Mahmud ve uygulamalarına ayrıntılarıyla dikkat çekiyoruz. Çünkü Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon tertibi boyunca uyguladığı tüm strateji neredeyse II. Mahmud'unkinin aynısı.
Yeniçeri Ocağı'nın ortadan kaldırılması ise, bir teşkilatın kağıt üzerinde ortadan kaldırılması değildi, yaklaşık 10 bin Yeniçeri'nin idam edildiği veya öldürüldüğü daha fazlasınınsa sürgüne gönderildiği büyük bir katliamdı.
Bugün 1826 ile başlayan olaylar silsilesine baktığımızda, Türkiye'nin nasıl çöktüğünü anlayabiliyoruz. Bugünden baktığımızda bu dönemi tarihi bir dönem olarak görüyoruz. Oysa bugün de hemen hemen benzeri büyük bir dönüşüm ve tasfiye döneminin içinden geçiyoruz.
1826'da yok edilen Yeniçeri Ocağı, aslında Kurtuluş Savaşı'nda başka bir Yeniçeri olan Mustafa Kemal önderliğinde nasıl da dirilmişti.
Tarih, ordusuz devlet, ordusuz toplum ve ordusuz millet görmemiştir. Bu tabiatın yasasıdır. Türk milletine Ergenekon tertibi kuranlar, kazanamayacaklarını, Ergenekon'dan çıkılacağını görecekler...