Edebi metin karşısında yeni tesbit ve yorumları yapabilmenin öncelikli şartı, spekülatif de olsa, metnin dili üzerinde düşünmek ve konuşabilmektir. Çünkü metin analizi bir durum tesbiti değil; gizlenmiş anlamı bulma yolunda bir gayrettir. Gizlenmiş anlam hiçbir zaman bulunamayacaktır ya da her yeni yorum aslında metnin gizlenmiş anlamına dâhildir. O zaman asıl dikkat edilmesi, görülmesi ve bakılması gereken metnin dilindeki işaretler olmalıdır. Bu işaretler çoğu zaman yazarının dahi farkında olmadığı anlamları bize ilham edebilir. Önemli olan dilin imkânlarını bilmek ve bu imkânların inşa etmesi muhtemel o sonsuz anlam dünyasına bir köşesinden dâhil olabilmektir.
- Prof. Dr. İbrahim Şahin
Bu kitap, Halit Ziya Uşaklıgil, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Oğuz Atay gibi başat yazarlar aracılığıyla Türk romanındaki kahramanların duygu ve düşünce hayatındaki değişmeleri ele alırken bir yandan da toplumsal değişme ve dönüşmelere ayna tutar. Romanları düşünce hayatımızın bir yansıması dahası düşüncenin tarihi olarak kabul edersek bu değişmeler aynı zamanda hayatın da değişmelerini içerir. Kronolojik bir sıra ile Halit Ziya'dan Oğuz Atay'a kadarki roman sürecini anlama çabasını güden bu çalışma, ele alınan kimi periferik romanlarla neredeyse bir yüzyıla kadar geniş bir zamanı kapsamakta ve edebiyatla yakından ilgilenenler için bir başucu kitabı niteliği taşımaktadır.