Bizce mühim olan, Türk-Rus alisveris ve muharebelerini kronolojik olarak anlatmaya çalismak olmayip bu çekisme ve cenklesmelerin tablosunu verirken o kanli savaslarin hangi ideolojik sebepler yüzünden hazirlanmis oldugunu belirtmeye ugrasmaktir.
Bu sebeple de eserin sematik çatisini kurarken, kiliçlarin ve kalkanlarin ardi sira yürümeyi arka plana birakmis bulunuyoruz. Zira gayemiz, Rus komsulugu muvacehesinde jeopolitik ve etnik sebeplerden dogmus olan Türk-Rus mücadelesinin bir sentezine gidebilmektir.