Geçmişten günümüze kadar olan süreçte insanoğlu doğası gereği sürekli güçlü olanın gücünü, kendi haklarına saygı gösterilmesi için sınırlandırmak istemiştir. Ortaçağda kentler ortaya çıkmış, kentte oluşan burjuvazi kesim feodallere karşı haklarını korumak için ortak hareket etmişlerdir. Bu dönemde sivil toplum kavramı iktidarı sınırlayan bir güç olarak ortaya çıkmıştır. Böylece devlet toplum karşısında sınırlanmıştır. Tarih boyunca ihtiyaçlar daima bir başka unsurun ortaya çıkmasına ön ayak olmuştur. Türkiye'deki sinema televizyon sendikaları da şet işçilerinin hakları elinden alındığı için bir gereksinim olarak görülüp defalarca kurulmuştur. Ancak günümüze kadar sınırlı sayıda sinema televizyon sendikası kurulmuştur ve bunların çoğu işlevselliğini kaybedip kendini feshetmiştir. Günümüze kadar kurulan sinema TV sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşları içerisinde işlevsel olarak en etkili olanı "Önde Kamera Arkada Dayanışma" sloganıyla İstanbul Sinema Televizyon Sendikası'dır. Çalışmada bu sendika bağlamında sinema televizyon sektörü ile ilgili sivil toplum kuruluşlarının sorunlarına değinilmektedir.