"Hititler de Türk'tü."
1930'larda Türk Tarih Tezi ile dile getirilen resmi görüşe göre böyledir. Yani biz Türkler Anadolu'ya 1071'de değil, milattan önce 2 binli yıllar'da geldik. Bu teze göre bu topraklar ezelden beri Türk yurdudur. Atatürk bu görüşten ötürü, o günlerde kurulmakta olan bir bankaya Etibank adını verir.
Hititler, Türk müdür?
Çorum'da bulunan bir Hitit tableti şu cümleyle başlıyor: "Nu Ninda an ezzateni, watarra ekuteni"... Yani: "Sen, önce ekmeği yiyeceksin, sonra suyu içeceksin" Nin/ekmek, ezza/yemek, watar/su... Görüldüğü gibi Hitit dili, Türkçe değil, bir Hint Avrupa dilidir. Türklerin, Anadolu'ya milat-tan önce 2 binli yıllarda geldikleri kocaman bir yalandır.
Peki, 1071'de Alparslan'la gelenler Türk müdür?
Hayır onlar da Türk değildir. Onlar Oğuzlardır. Oğuzlara Anadolu'da Salcık-ı Rumi derlerdi. Roma Salcıkları yani. Oğuz Türkleri tanımı 1930'larda Ankara'da uydurulmuştur. Oğuzlar, Türkçe değil Oğuzca konuşmaktaydılar.
Yalanlar ülkesinde yaşıyoruz. Yüzyılı aşan bir süre içinde bizi yalanlara boğdular. İlkokulda, lisede, üniversitede Türkler, Türklük, Türkçe hakkında ne öğrettilerse tamamı yalandır. Bir defa, Türkiye'nin adı yanlış konulmuştur. Çünkü, Türkiye'ye bu güne kadar tek bir Türk gelmemiştir. Konuştuğumuz dil de Türkçe değildir. Doğruları bilmenin zamanı geldi.
Bu kitap, anlaşılacağı üzere Türkler ve Türklük hakkındaki resmi tezleri tümden reddediyor. Bunu belgelere dayanarak yapıyor.