Türk Destan ve efsanelerinde kadın daima bir şeref ahlak kahramanlık ve fedakarlık sembolü olarak düşünüle gelmiştir. Hatta Türk muhalliyesinde kadın çoğu zaman insan değil karanlıkları aydınlatan bir ışık manzumesi erişilmesi, dokunulması koklanması kısaca beş duyu ile kavranması mümkün olmayan ilahi bir nur manzumesi iyiliği, yiğitliği telkin eden bir melektir.
Hunlardan Türkiye Cumhuriyeti'ne, Orhun-Selenge Nehirlerinden Tuna nehrine, itil nehrinden Nil nehrine kadar uzanan geniş coğrafyada konar-göçerlik ve yerleşik hayatı iç içe yaşayan Gök Tanrı dilinden İslamiyete farklı inanç sistemleri içerisinde yer alan Türklerin erkekleri kadar kadınlarıda kahraman olmak zorunda kalmışlardır.
Kadınlar gerek yaşam şartları gerek siyasi şartlar gereksetoplumsal statüleri sebebiyle savaşın içerisinde yer almışlardır. Bu çalışmada mitolojik devirlerden başlayarak XX. yüzyıla kadar geçen tarihi süreç içerinde kahramanlıkları ile ön plana çıkan Türk kadınları incelenmiştir.
Tomris Hatun'dan Kanıkkey Hatun'a Terken Hatun'a Süyüm Bike Hatun'dab Dilşad Hatun'a Nene Hatun'dan Şöhret Ana'ya Türk tarihinin kahraman ve savaşçı kadınları ile isimsiz kahraman Türk kadınlarının Türk tarihindeki yerleri ve faaliyetleri ortaya konulmuştur.