Kuru çamur topuklarımın altında çatlıyor, karnımdaki bebek huysuzlanıyor, sağa sola devrilip dengemi bozuyordu. İtiraf ediyorum kalkıştığım bu işin bunca meydan okuma ile beni sınayacağını düşünmemiştim. Ölü evlerden birinin omzuna dayandım. Şimdi düşman askeri bir gelse beni istediği gibi paralar, iaşemizi çalar, günlerdir at sırtında yaptığım bu yolculuk isimsiz bir bedenin hatıralarında kaybolur giderdi.