Dil, savaşı kestiği gibi insanın başını da kestirebilen* doğuştan sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biridir.
Sabahtan akşama kadar televizyon seyrediyoruz, arada bir gazete okuyoruz ve gözlerimizin serbest kalması için de radyo dinliyoruz.
Kitle iletişim araçlarından gazete, radyo ve televizyon, bize doğru ve güzel Türkçeyi öğretecek kurumların başında geliyor. Bu nedenle, kadrolara alınacak elemanların titizlikle seçilmeleri gerekiyor. Oysa günümüzde spikerler, sunucular ve yazarlar o kadar çok Türkçe hatası yapıyor ki...
Bunlardan bir kısmını sizlere aktarıyorum.
Söz ola kese savaşı/ söz ola kestire başı.
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz. (Yunus Emre)