Hadi sinemaya gidelim! Bugünün mecradan bağımsız görüntü velvelesinin ortasında 'yine, yeni, yeniden' sinema salonuna dönmeyi teklif eden Türkiye'de Film Küratörlüğü ve Sanat Sineması Seyirciliği Pera Film ve İstanbul Modern Sinema Örneği, değişen sinema ekolojisinin ışığında Türkiye'deki alan yazında henüz tartışılmayan film küratörlüğünü gündeme taşıyor. Bilinmeli ki, bu öneri sinemanın ölümünün ilan edildiği, film izlemenin mekândan bağımsızlaştığı, bireyselleştiği, izleyicinin "görünmez" olduğu bu çağda, sinemaya gitmek üzere kalabalıklar arasına karışan, filmleri AVM'lerin sinema salonları yerine 'öteki' yerlerde temaşa ederken tüm bu sürecin nasıl yürüdüğünü merak eden bir seyirciden geliyor. Burada 'sinefil' addedilen sanat sineması seyirciliğinin de bir portresi çiziliyor. Sinema sanatını oluşturan her bir ögenin uhdesinde barındırdığı incelenmeyi ve açığa çıkarılmayı bekleyen tarihi, sosyolojik, antropolojik, ekonomik, politik ve kültürel bir potansiyelden bahsedilebilir. Bu bağlamda alternatif film dağıtım ve gösterim mekânları olarak değerlendirilen özel müzelerin sinema faaliyetleri, film küratörleri ve sanat sineması seyirciliği aracılığı ile sorulan sorular ve ulaşılan cevaplar toplumsal yapının katmanları arasındaki ilişkilerin anlaşılmasında aynı zamanda sosyo-ekonomik, sosyo-kültürel ve sosyo-politik birer kilometre taşı olarak değerlendirilebilir.