"Özellikle de son yıllarda Türkiye'de ateizmin ve deizmin yaygınlaştığına ilişkin bazı heyecan verici tartışmaların yapıldığı; Diyanet İşleri Başkanlığı'nın oldukça angaje bir aktör olarak eşcinsellikten yogaya kadar iç siyasete sürekli müdahalede bulunarak açıklamalar yaptığı; camilerden her gün rutin dışı selaların okunduğu bir dönemde Türkiye'de la-diniliğin (nonreligion) ya da la-dini inanç ve pratiklerin analizinin toplumsal değişmenin anlaşılması açısından daha da önemli hale geldiğini düşünüyoruz."
Türkiye'de 2010'ların sonlarından itibaren, uzun süredir üzerinde durulan dindarlaşma-muhafazakârlaşma eğilimine paralel veya ona karşıt olarak, dinden uzaklaşma eğilimlerinden söz edilir oldu. Bu eğilimlerin bir yüzü, ateizme veya yine üzerine çok konuşulan deizme açılıyor. Bir yüzü ise alternatif manevi arayışlara açılıyor. Birçok insan, Budizm, meditasyon, yoga, reiki, taichi gibi pratik ve ritüellere yöneliyor – bazen bunları sufilikle de bağ- daştırarak... Bazen, sağlık ve şifa arayışıyla da bağdaştırarak.
Türkiye'de Spiritüel Arayışlar kitabında Kurtuluş Cengiz, Önder Küçükural, Hande Gür, kapsamlı bir saha ve gözlem birikimine dayanarak bu arayışların rengârenk haritasını çıkartıyorlar. Bu arayışın arkasındaki bireysel, ruhsal, sınıfsal ve toplumsal cinsiyete ilişkin özgül dinamiklere hassasiyetle eğiliyorlar.
Türkiye toplumunun manevi dünyasının karmaşalarını gerçekten anlamak için kıymetli bir çalışma