Tarih ve tarih eğitimi kavramları Cumhuriyetle beraber Türk eğitim sisteminin gündeminde yerini almıştır. Cumhuriyeti kuran kadro, Anadolu'da var olabilmek ve Türk siyasi varlığının devamı için yeni bir vatandaşlık anlayışı ve kimlik inşası süreci başlatmıştır. Bu süreçte tarih ve tarih eğitimi temel araçlardan birisi olarak görülmüş ve bu alanda devletin de desteğiyle önemli çalışmalar yapılmıştır. Bu alanda yapılan çalışmaların diğer bir gerekçesi ise, Türk Milleti'ne isnat edilen yalan ve yanlış iftiralara cevap vermektir. Başka bir deyişle tarih bilimi ve tarih eğitimi, yıllarca Batı'nın evrensel medeniyete katkı sağlamadıkları gerekçesiyle eleştirdikleri Türkler için bir aklanma ve kimlik inşa aracı olarak görülmüş ve kullanılmıştır. Ülkemizde tarih eğitimi araştırmaları incelendiği zaman, alandaki çalışmaların uzun süre literatüre dayalı teorik araştırmalar olarak yürütüldüğü görülür. Sayıları çok olmayan bu çalışmalar daha ziyade tarih eğitiminin önemi, neden ve nasıl öğretilmesi gerektiği üzerine odaklanmıştır. 1990'lı yıllara kadar tarih eğitimi problemlerinin tespiti ve bu problemlerin çözümüne yönelik saha çalışmaları yok denecek kadar azdır. Bu süreçte başlayan saha çalışmalarının sayısında 2000'li yıllarla beraber bir artış meydana gelmiştir. Günümüzde ise tarih eğitimi alanında teorik ve saha çalışmalarına dayanan önemli bir literatür oluşmuştur. Buna karşın, bu çalışmaların neler olduğu ve değerlendirilmesiyle ilgili ülkemizde yeterli araştırmalar bulunmamaktadır. Özellikle lisansüstü düzeyde akademik çalışma yapanlara fikir verip onları yönlendirebilecek detaylı çalışmalar mevcut değildir. Bu çerçevede bu boşluğu doldurmak amacıyla bu eser hazırlanmıştır.