Dünyada yaşanan küreselleşme süreci, zengin ve yoksul uluslar arasındaki uçurumu derinleştirmektedir. Bilgi toplumunun gelişimiyle değişen dinamikler, yeni işler ve yeni mesleklerin ortaya çıkması sadece az gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerde değil gelişmiş ekonomilerde de yoksulluğu artırmıştır. Yoksulluğun evrensel bir boyut kazanmasıyla ekonomik, sosyal, kültürel, siyasal ve kurumsal anlamda artan eşitsizlikler, büyüme öncelikli kalkınma politikalarının sürdürülemez oluşu, kalkınma anlayışındaki değişimi, kapsayıcılık boyutunda insan odaklı yeni bir kalkınma yaklaşımının gereksinimini ortaya çıkarmıştır.
Kapsayıcı kalkınma, bir toplumda üretilen zenginliklerden tüm kesimlerin ve özellikle düşük gelirli, marjinal kesimlerin yararlanması anlamında, gelir odaklı politikalardan insan odaklı kalkınmaya geçişi açıklayan, insan sermayesi ve sosyal boyutu içeren yeni bir yaklaşımdır. "Türkiye Kapsayıcı Kalkınmanın Neresinde?" kapsayıcılık ve kalkınma ilişkisini ele alan bir anlayış içerisinde, değişen dünyada ülkenin rekabet gücünün artırılması, gelişmişlik düzeyinin belirlenmesi, gelecekte dünya ekonomisinde üstleneceği rol ve insani kalkınma açısından Türkiye ekonomisinin gelişmişlik düzeyinin analizinde izlenen kalkınma politikalarının ne kadar kapsayıcı olduğu, Türkiye'nin uluslararası alanda kapsayıcı kalkınmanın neresinde olduğu ve politika önerileri boyutunda kapsayıcı kalkınma yaklaşımının irdelenmesi hususlarında araştırmacılara katkı sağlamayı hedeflemektedir.