Toplumların hızla değişip dönüştüğü günümüzde çocuklar, değişen toplumsal yapının merkezinde yer almaktadır. Başta çocuk olmanın tanımı olmak üzere, çocukluğa dair kavramlar veya çocukların nesne/özne olarak toplumsal hayattaki yerleri, hakları gibi tartışmaların içeriği, toplumsal dinamiklere bağlı olarak dönüşüme uğramaktadır.
Türkiye'de çocuk yoksulluğu, çocuk işçiliği, çocuk istismarı, çocuk göçü gibi yakıcı gündemler, çocukları merkezine alan toplumsal ve akademik çalışmalara olan ilgiyi artırmaktadır. Son yıllarda çok tartışılan ve gündeme gelen meselelerin başında engelli çocukların eğitimi, sığınmacı çocuklar, suça sürüklenen çocuklar, çocuk militanlar gibi konular gelmektedir. Ülkemizde çocukların gündeme geldiği bu toplumsal meseleler doğrultusunda çocukluğa, çocuk olmaya dair bakış açısına yönelik bilimsel yaklaşımlar ve politikalar da değişmektedir.
Çocuk dostu bir dünya mümkün müdür? Türkiye'de sadece çocuklardan sorumlu bir bakanlık olmalı mıdır? Hangi sosyal politikalara ağırlık verilerek çocukların ülkemizdeki konumu güçlendirilmelidir? Çocuklarla ütopya kurmak ve toplumsal sorumluluğu küçüklükten vermek bir ülkeye ne katmaktadır? Çocuklara armağan edilmiş ulusal bir bayramın varlığı, çocuklarla ilgili toplumsal farkındalığın gelişmesinde istenilen sonucu verebilmiş midir?
Çocuklara yönelik yöneltilen tüm bu sorular Giresun Üniversitesi Çocuk Araştırmaları Merkezi; Giresun Üniversitesi Eğitim, Fen-Edebiyat, İktisadi İdari Bilimler ve Sağlık Fakülteleri; Ankara Sosyal Bilimler Hukuk Fakültesi ve Bayburt Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü öğretim üyeleri olarak uzun zamandır bizlerin de dikkatini çekmektedir. Mevcut bilgi ve tecrübelerimizden hareketle, kitapta Türkiye'de çocuk olmak bağlamında tarihsel, kültürel, sosyolojik, politik ve psikolojik durumlara ağırlık verilmiştir. Bu çalışmanın devamı, ortak ve bireysel düzeyde Giresun, Ankara Sosyal Bilimler ve Bayburt Üniversitelerinde çalışan ve kitaba katkı sunan öğretim üyelerinden mutlaka gelecektir.