21.yüzyıl her anlamda değişim ve dönüşümün yaşandığı, insanlığın bilgiye baş döndürücü bir hızda ulaştığı bir çağ olarak anılıyor. Bilginin, tüketimin temel nesnelerinden biri haline geldiği günümüz dünyasında, onu tüketen toplumlara nazaran üreten toplumlarsa, küresel aktörler olarak ilk sözü söyleyenler oluyor. Hal böyle olunca, eğitimi iyi kurgulamak ve sağlam temellere oturtmak katbekat anlam ve değer kazanıyor. Eğitim sisteminin günbegün değiştiği ve "yap-boz tahtasına" çevrildiği günümüz Türkiye'sinde, aileler artık çocuklarını birer "yarış atı" gibi görüyor. Çocuk için bir hak olan/olması gereken eğitim, gerek sistemin dişlileri arasında sıkışıp kalıyor gerekse piyasalaştırılarak bir meta olarak tüketim toplumunun önüne sunuluyor. Dolayısıyla toplumdaki birçok eşitsizliğin üstüne eğitimdeki imkan ve fırsat eşitsizliği de eklenmiş oluyor. İşte bu noktada Okul Sosyal Hizmeti; eğitimin bir hak olduğu gerçeğinden hareketle, okul ekosistemindeki ihtiyaç ve sorunlara yanıt verme misyonunu üstleniyor. Dünyada bir asrı geride bırakan uygulamaları ile Okul Sosyal Hizmeti, Türkiye'deki eğitim sisteminin tek kurtarıcısı olmayıp okul psikososyal ekibinin bütünleyici parçasıdır. Bu kitap; Türkiye'de hayata geçirilmesi planlanan Okul Sosyal Hizmeti alanı için önemli bir başvuru kaynağı, bir kılavuz ve yol haritası olacaktır…