"Yoksullar, uğruna mücadele ettikleri şeylerin niyetlenilmemiş bir sonucu olarak sosyal yardımlara erişim sağlamışlardır. Türkiye hükümetlerinin yeni sosyal yardımları sağlamasının arkasında, yalnızca yapısal sebepler ya da bu yardımları talep eden yoksulların örgütlü hareketleri değil, ayrıca başka siyasi, etnik ya da dinî gerekçelerle radikalleşen ve kendi safına dahil etme stratejileriyle içerilen 'yoksul halk hareketleri' vardı."
Aşağı yukarı kırk yıldır yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın pek çok ülkesinde de refah sistemleri dönüşüme uğradı. Kimi yazarlar bu dönüşümü birtakım yapısal değişkenlerin belirleyiciliği altında bildiğimiz refah devletinin ya bütünüyle ortadan kalkması ya da küçülmesiyle açıkladı.
Erdem Yörük'ün Türkiye'de Refah Devleti ve Siyaset kitabı ise istihdam temelli sosyal güvenlik politikalarından gelir temelli sosyal yardım politikalarına doğru bir geçişi tespit ediyor. Fakat bunu tespit ederken refah politikalarının anlamlandırılmasında taban siyasetini merkeze alan akademik geleneğe yaslanıyor. Dolayısıyla refah sistemlerinin dönüşümünü (yapısal unsurlara indirgemeden), enformel proletaryanın politik talepleri ile siyasi elitler arasındaki rekabeti dinamik bir ilişki olarak kurgulayarak anlamaya girişiyor. Bu yönüyle sosyal yardımların genişlemesinin politik anlamına dair daha derin bir kavrayış sunuyor.
Refah devletinin günümüzdeki biçimini detaylı verilerle anlamak isteyen okur için ufuk açıcı bir eser.