Türkler'in varoluş ve uygarlık tarihi; bazı Batılı ve Arap tarih çiler ve bunlara uyan tarihçi ve araştırmacı ünvanlı bazı Türk yazarın iddia ettiği gibi üç-beş bin yıl ile sınırlı değildir. Bilakis varoluş tarihimiz çok daha eskidir. Ayrıca astronomi, fizik kimya matematik, tıp vb. konuda her zaman en ileride olduğunu ispatlayan Türkler, elektriği 20'nci yüzyılda değil çok daha önce kullanmış olup, imal ettikleri süper gelişmiş robotları hizmetlerine amade etmişlerdir.
Türkler'in her konuda çok ileri ve zeki olduğunu her fırsatta dile getiren Atatürk, Türkler'in gerçek tarihiyle ilgili ciddi araştırmalara girişmiştir. Ve Türkler'in atalarının köklerinin Mu Kıtası'nda olduğuna inan Atatürk, Tahsin Mayatepek'i atalarımızın kökleriyle ilgili araştırmalar yapması için Meksika'ya yollamıştır. Oradan gelen raporları inceleyen Atatürk, Türkler'in soyunun Mu Kıtası'na dayandığını hükmeder.
Ben bu kitapta; Türkler'in beş bin yıllık kabile hayatından gelmediğini bilakis yüksek bir medeniyetten, Mu Uygarlığından geldiğini ispat etmeye çalıştım. Bu uygarlığın M.Ö. 70.000 ile 200.000 yıl öncesine dayandığını ve dünyanın, günümüzden daha ileri, modern uygarlığını kurduğunu ortaya koyuyorum. Zaman zaman Türkiye semalarında gözüken ve adına Uçandaire denilen nesnelerin, özellikle ülkemizi ziyarete gelen atalarımızın olmadığını kim iddia edebilir.
Bugünün Avrupalılarının ataları on binlerce yıl öncesinde mağaralarda yaşarken bizim atalarımız dünyayı ve gökleri dolaşıp, medeniyetler kuruyorlardı.
Son söz olarak: Albert Einstein'ın "UFO'lar gerçektir ve dünyadan göç eden bir ırk bizi kontrole geliyor ve gelişmemizi izliyor," diyorsa bu kitabı onun düşüncesiyle okumanızı tavsiye ederim.