Türkler gibi dünya yüzünde bölge değiştirerek yaşamış ve yaşamaya devam eden yüzlerce topluluk ve devletin varlığı bilinmektedir. Ancak bunların hiçbir tanesi Türkler gibi kısa sürede devlet olma imkânına sahip olmamalarına rağmen, istisnaların dışında büyük çoğunluk kendi dillerini korumayı başarmışlardır. Türk egemen sistemi ise, tüm olanaklar ellerinde olduğu halde, kendi dil ve dinlerinden adeta kaçarcasına Arap İslam kültüne sarılmaları hem düşündürücüdür, hem de dünya toplumları içerisinde enteresan bir karakteri temsil etmektedirler. Bu da doğal olarak Türkleri ve Türk kültürünü yeniden tanımayı zorunlu hale getirmektedir.