Türk ve Fars edebiyatlarında Yûsuf ve Züleyhâ, Kıssa-i Yûsuf, Yûsuf u Züleyhâ, Yûsuf ile Zelîhâ gibi adlarla mesnevi şeklinde kaleme alınan hikâye, Tevrat ve İncil'de yer almakta, Kur'ân-ı Kerîm'de de "en güzel kıssa" şeklinde ayrı bir sûrede anlatılmaktadır. Yûsuf ve Zeliha hikâyesi, XIII. yüzyıldan itibaren rağbet görmüş bir hikaye olmuş ve şairler tarafından XIX. yüzyıla kadar yazılmaya devam etmiştir. Bazı şairler, eseri yaşadıkları çağın sosyal hayatıyla örtüşecek biçimde kaleme almışlardır.
Türkmen Edebiyatında Andelib'in kaleme aldığı Yusuf u Zeliha metninin el yazması hala ele geçmemiştir. Üzerinde çalışılan eser, Türkmenistan'da 1973 yılında Arap harfleriyle matbu olarak hazırlanmış, eserin farklı istinsahları üzerinden birleştirilerek kaleme alınmış karşılaştırmalı bir metne dayanmaktadır.
Nur Muhammed Andelib, bu eski konuyu tekrar işleyerek sevgi ve vefa, adaletli olmak, hoş karakterli ve haysiyetli olmak, anne babaya hürmet etmek gibi karakter özelliklerini öne sürdüğü eserinde kendine has formatıyla fikri yapısı, içeriği ve sanattaki ustalığıyla Türkmen edebiyatı tarihinde yerini almıştır.