Gerçeklerin gölgesinde yaşanmış, çağdaş bir aşk masalının iki kahramanı Günce ile Murat. Birbirlerini tanıyıncaya kadar ikisi de acıların gölgesinde sevgiye aç, ikisi de hayattan beklentilerini alamamışlar.
Hayat denilen bu kavganın içinde, yokluğun diline düşmüş iki acı öyküden, mutlu bir aşk doğabilir miydi?
Böyle bir aşk doğsa bile, gelgitlerin gölgesinde çok severek, kökü çok derinlerde olan birbirlerinin yaralarını iyi edebilecekler miydi? Yoksa hayatın acımasız çarkı içinde kaybolup gidecekler miydi?
Aslında aşk ikisinin varlığından ibaretti. Kendi derinliklerinde bunu hissediyor, biliyor ona göre hareket ediyorlardı. Birlikte yapacakları çok yolculuk vardı. Yeter ki bir yerden başlayabilsinler.
Çıktıkları bu yolda, her şeyde bahaneleri ve güçleri de içlerinde var olan aşktı.