"Hayatım Boyunca Senin Oldum... Son Nefesimde de Senin Olacağım..."
İngiltere'nin İspanyol Armadası karşısında aldığı donanma galibiyetinin kutlandığı bu en büyük zafer gecesinde, Kraliçe I.Elizabeth en ızdıraplı kaybını yaşamış, hayatı boyunca yanından ayrılmayan arkadaşı ve sevgilisi, Leicester Kontu Robert Dudley ölmüştü. Kraliçe, kederiyle başa çıkmak için Dudley'nin kendisine yazdığı son mektubu alarak kendini günlerce odasına kilitledi. Ta ki kraliçelik görevini yerine getirmek üzere zorla ayağa kalkarak, yeniden son Tudor hanedanlığının başına geçene dek...
Çocukken birlikte oyun oynarken yetişkin olduklarında coşkulu aşıklara dönüşüp, otuz yıl bouynca birbirinin hayatının merkezinde yer aldılar. Herhangi bir erkeği seçmenin tehlikeli olduğunu çok iyi bilen zeki Bakire Kraliçe Elizabeth, "Tatlı Robin"inin en büyük dileğini asla yerine getiremedi: evlilik. Fakat buna rağmen kontun yanından ayırlmaması hususunda ısrarcı davranıyordu. Elizabeth sahiplenici ve kıskanç olmasına rağmen, kont ile aralarındaki aşk tüm kavgalara, kontun başka kadınlarla yaptığı iki felaket evliliğe, kraliçenin bitmek bilmeyen cilveleşmelerine ve yabancı prenslerle siyasi entrikalarına direnmeyi başarmıştı.
Tutkulu Aşklar bu büyük aşkın, özellikle de Elizabeth ve Dudley'nin birlikte geçirdiği son üç yılın hikayesini anlatıyor... Hükümdarlığının en tehlikeli döneminde, kraliçe ile kontun beslediği tutku, aralarında geçenlerin ve yaşanmadan kalan tüm beklentilerin acı tatlı yansımalarıyla harmanlanıyor.