Tuz…
İçli bir ağlayışın ardından dudaklarda kalan hüznün aromasıdır tuz.
Gözyaşının kimliğidir.
Beyazdır, ancak hayatın en canlı renklerini taşır bedeninde. Tuz, benim başımı yasladığımdır,
kimi zaman yastığımdır. Serin bir merhem olsun diye kanayan yerlerime avuç avuç bastığımdır. O tuz ki; Karaman ovasında bir damla terin babamın alnından süzülüp gelmesi, yanaklarıma değen bir ana dokunuşunun cümle derdimi silmesidir.