Bağımsızlık, eşitlik, adalet ve devrim düşüyle yola çıkmıştı 78 kuşağı. Emperyalizme ve onun yerli işbirlikçilerine karşı savaş açmışlardı. Kurulan kurt kapanından habersiz, devrimin yakın olduğuna inanıyor, bu uğurda hayatlarını ortaya koymaktan çekinmiyorlardı.
Hangi aktörler rol almıştı bu kurt kapanında? Amaçları neydi? 12 Eylül darbesi akan kanı durdurmak, olası bir iç savaşı önlemek, can güvenliğini sağlamak için mi yapılmıştı; yoksa asıl amaç ülkeyi küresel sermayeye eklemlemek miydi?
Devrimciler neden ve nasıl düşmüştü bu kurt kapanına?
78 kuşağının savaşçıları, darbecilerin iddia ettiği gibi anarşist, terörist, hain miydi, yoksa dinamik, okuyan, yazan, düşünen, sorgulayan, sonuna kadar iyi niyetli, devrimci ama bir o kadar da romantik insanlar mıydı?
Halim Bahadır, gerçek olayları devrimci hayatların tanıklığıyla aktardığı romanı Tuzağa Düşen Masumiyet'te, 78 kuşağının izini sürerken 12 Eylül rejiminin yol açtığı büyük yıkıma ışık tutuyor ve darbeye farklı bir bakış açısı getiriyor.