Saat öğle sonu 5... Locaların teneffüs zamanı. Çimento hapishane avlusundayız. Hep o günlerin hayali içinde, bu, sevdalı bir yürek gibi lekesiz akşam havasını, adeta bir hürriyet havasıymış gibi içime dolduruyorum: Ve;
'Sevmek mükemmel şey, delikanlım
Sev bakalım
Mademki kafanda yıldızlı bir gece var
Benden izin sana
Sev, sevebildiğin kadar...'
diyen koca Nazım'ı hatırlıyorum ve bana öyle geliyor ki, 'insanın başı boş yabani bir tay gibi, en hür olduğu zamanlar, herhalde en çok sevdiği zamanlardır.' Vakıa, 'hürriyet, zaruretlerin idra-kidir' derler, bilirsin ve bu da sapına kadar doğrudur; doğrudur, ama, zaten insan, hakikaten sevdiği sıralarda, sevmekten gayrı bir başka zaruret idrak edemez ki...