Öyküleri dergiler tarafından sürekli reddedilen hevesli ama meteliksiz bir yazar adayının hayatında bir gün bir mucize gerçekleşti ve "Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam" başlıklı öyküsü dönemin en gözde dergilerinden Story'de basıldı. Yıl 1933'tü ve Story editörlerinin adı William, soyadı Saroyan olan ve pes etmek nedir bilmeyen bu delikanlıdan çekeceği vardı. Onlara, bir ay boyunca her gün yeni bir öykü yazıp dergiye ulaştıracağına dair bir mektup gönderdi ve bu zorlayıcı görevi yirmi altı öyküyle yerine getirdi. Öykülerin yayımlanmasıyla kısa sürede dikkatleri üzerine çeken Saroyan, 1934'te Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam ve Diğer Öyküler kitabıyla o yılın en çok okunan yazarı oldu. Artık önü açıktı ve yazı âşığı genç adam ömrü boyunca bu aşka asla ihanet etmeyip zamanla ünlü bir yazar oldu. 1964'te, ilk kitabının 30. yıl baskısı için, edebiyata bakışını, yazını ve yazarlığını, ayrıca başka yazarlar hakkındaki düşüncelerini etraflıca anlattığı hacimli bir önsöz yazdı. Türkçe baskının sonunda yer alan ve her bölümü "Saroyanesk" bir öykü tadında olan bu önsöz, artık elli beş yaşında bir usta olan Saroyan'ı, özgünlüğünü ve ayrıksılığını daha ilk öykülerinde ortaya koyan yirmi beşlik Saroyan'la karşılaştırma fırsatını sunarken, bu kitabı okuduktan sonra, hangi tür, biçim ve şekilde olursa olsun hikâye anlatmakta onun üstüne olmadığını bir kez daha göreceksiniz. Türkçede ilk kez yayımlanan Uçan Trapezdeki Cesur Genç Adam sizi büyük bir yazarın edebiyatının kaynağına ve ötesine götürecek.