Sözleşmeler kural olarak yalnız tarafları arasında hüküm ifade eder. Sözleşmenin nispiliği olarak da anılan bu ilkeye göre, sözleşmeden doğan hak ve borçlar yalnız sözleşmenin taraflarının hukuk alanında sonuç doğurur. Bunun neticesinde, hiç kimse taraf olmadığı bir sözleşmeden kaynaklanan bir borcu ödemekle yükümlü kılınamaz. Ancak iktisadi ilişkiler genellikle ikiden fazla kişiyi ilgilendirebileceği için, bir sözleşmenin tarafları sözleşmeye taraf olmayan bir kişi yararına bir edim kararlaştırıp, bu kişiye karşı bir yükümlülük altına girmek isteyebilir. Böylece bu kişinin, sözleşmeye hiç taraf olmaksızın, bu sözleşme vasıtasıyla bir hak iktisap etmesi amaçlanır. Özellikle deniz ticaretinin ve sigortacılık sektörünün ihtiyaçları, tarafların sözleşmeye taraf olmayan kişiler yararına edimler kararlaştırmasını zorunlu kılar. Üçüncü kişi yararına sözleşme kurumu bu ihtiyaca cevap vermektedir. Bu çalışmada, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen üçüncü kişi yararına sözleşme kurumu uygulamadaki değişik görünümleri de dikkate alınarak incelenmiştir.