"Sessiz çoğunluk tüm farklı kimlik ya da tercihlerine rağmen ortak bir çatıda buluşturulabilir mi? Bu buluşmanın siyasetteki zemini 'hak temelli' bir dünya görüşü olacaksa bu temel ve kolonları hangi yöntem ve ölçülerle inşa edilebilir?
Siyasal çalışmaların diğer toplumsal çabalarla ilişkisi nasıl kurgulanırsa ortak çatı altında buluşma kolaylaşır? Eski ezberlerimiz, kurtuluş reçetelerimiz bu çatının kurulmasında ne anlam ifade etmektedir? Eski alışkanlıklarımızla yüzleşmeden, hatta hesaplaşmadan yeni bir gelecek kurabilir miyiz?"