1789 Fransız Devrimi'nin mimarları denince, on sekizinci yüzyılın "Filozoflar" diye anılan büyük düşünürleri -Voltaire, Rousseau, Diderot, vb.- akla gelir. Fakat bunların eserlerinde dile gelen yeni dünyayı biçimlendirecek fikirler, genellikle ne geniş halk kitlelerince anlaşılabilecek ne de sorun çıkınca hemen uygulanabilecek genel ve soyut "felsefi" düşüncelerdir. Bu nedenle, Fransa devrime doğru giderken her kesime mensup aydınlar tarafından söz konusu fikirleri halka yaymak ve siyasal eylem programları oluşturmak amacıyla pek çok irili ufaklı yazı, risale, broşür, kitap vb. yazılmıştır. Kendisi ruhbandan olmakla birlikte tüm siyasal eyleminde davasını savunduğu "halk" lehinde tutum almış olan "filozof yaradılışlı" Emmanuel-Joseph Sieyés'in Qu'est-ce que le Tiers-Ètat? ("Üçüncü Sınıf" Nedir?) adlı eseri bunların en tanınmışı , Fransız devrimi ile ilgili belgelerin en önemlilerinden biri, bir anlamda devrimcilerin gerçek manifestosudur. Bu metinde coşkun bir üslup, ama ödünsüz bir bilimsel duruluk ve titizlikle tanımlanıp savunulan ulus, yurttaş, hak, hukuk, demokrasi, özgürlük, eşitlik, ulusal irade gibi kavramlar devrimle canlanmış, devrimin etki ve sonuçlarının evrenselleşmesiyle de tüm modern çağın siyasal tablosunu belirlemiştir. Bugün içinde yaşadığımız dünyanın temel siyasal ve toplumsal parametrelerini, artık ilk ortaya çıktıkları sıradaki biçimleriyle görüp tanıyabileceğiz.