"…Etrafta çalılar vardı, acaba ateş yaksa sorun olur muydu? Bunları düşünürken karşıdaki çalılarda bir hareket sezdi. Hemen
olduğu yerde doğruldu. Bakışları titreşen çalılara kitlendi. Artık etrafında oynaşan sadece çalılar değildi. Gölgeler bir sağa bir
sola koşturuyor, ileri hamle yaptıktan sonra tereddüt eder gibi duruyor, sonra tekrar geriye çekiliyorlardı.
Dersim yağmurdankaçarken doluya tutulduğunu anladı. Bir kurt sürüsünün ortasına düşmüştü. Korku ve heyecandan dizlerinin titrediğini farketti. Eli hemen tabancasına gitti. Namluyu gölgelerin yoğunlaştığı noktaya çevirdi, fakat bir türlü tetiğe basamıyordu. Ya diğerleri
silah sesini duyarlarsa? Tam bir ikilem içinde kalmıştı Dersim.
Kurtlar o kadar yaklaşmışlardı ki sağa sola koşuşturmaktan nefesnefese kalmış hayvanların soluklarını duyuyordu. Ya ateş edip kendini koruyacak ve diğerlerinin peşine düşme riskini alacaktı,ya da aç kurtlara yem olacaktı. Sonunda bir kurşun sesi gecenin böğrünü delip geçti. Ardından bir tane daha, bir tane daha…
Sesyankılandıkça Dersim'in korkusu da geçer gibi oldu. Kurtların bir süre uzaklaşmasını fırsat bilen Dersim hemen topladığı çalı
çırpıyı ateşe verdi. Kurtların ateşten korktuğunu duymuştu…"