"Kadın olmak ve de göçmen olmak. Her ikisi de ne yazık ki insanlığın kendisi için kurmuş olduğu bu dünya düzeninde ikincilleştirilmiş konumlardır. İkincil konumdakiler için hayat her zaman zordur.
Kadınlar erkek egemen düzenin bağımlı konumdaki kesimidir; göçmenler ise o an yaşamakta oldukları ülkenin vatandaşlarına göre ikincil konumdadırlar ve gerek kadınlar gerekse de göçmenler yaşadıkları yaşamın nesnesi konumundadırlar. İşte Suriyeli kadın göçmenler için trajedi bu noktada ikiye katlanmıştır. Hem kadın hem de göçmen olmak onlar için yaşamı gerçek anlamda bir trajediye dönüştürmüştür.
Bu, aynı zamanda dokunulması ve de iyileştirilmesi gereken önemli bir toplumsal ve de insani sorundur. Toplumsal ve insani sorunlara tümelden çok tikel düzeydeki dokunuşlarla dikkat çekmek ve çözüm önerileri geliştirmek daha gerçekçi ve geçerlidir.
"Kadın olmak ve de göçmen olmak. Her ikisi de ne yazık ki insanlığın kendisi için kurmuş olduğu bu dünya düzeninde ikincilleştirilmiş konumlardır. İkincil konumdakiler için hayat her zaman zordur.
Kadınlar erkek egemen düzenin bağımlı konumdaki kesimidir; göçmenler ise o an yaşamakta oldukları ülkenin vatandaşlarına göre ikincil konumdadırlar ve gerek kadınlar gerekse de göçmenler yaşadıkları yaşamın nesnesi konumundadırlar. İşte Suriyeli kadın göçmenler için trajedi bu noktada ikiye katlanmıştır. Hem kadın hem de göçmen olmak onlar için yaşamı gerçek anlamda bir trajediye dönüştürmüştür.
Bu, aynı zamanda dokunulması ve de iyileştirilmesi gereken önemli bir toplumsal ve de insani sorundur. Toplumsal ve insani sorunlara tümelden çok tikel düzeydeki dokunuşlarla dikkat çekmek ve çözüm önerileri geliştirmek daha gerçekçi ve geçerlidir.