Nurettin Beyaz, Bir şarkı söyle bana / Daha önce hiç duyulmamış olsun. / Sözleri öyle bir şaire ait olsun ki; / Kaderi de, kederi de tıpkı ben olsun. mısralarıyla içimizden bir ses olarak karşımıza çıkıyor. Tartmıyor, örtmüyor, içten söylüyor, kendisini alabildiğine bırakıyor... Duyguları nereye giderse, aklı oraya yürüyor. Şair yüreğini bağlamamalı, duygularını sere serpe ortaya koymalı; heyecanı, durağanlığı, ne yaşadıysa hepsi ben olmalı, sen olmalı, o olmalı. Şair, mısralarında bizi kâh üşütüyor, kâh ısıtıyor; karşısındakini kendisi olsun istiyor. Kaderi de kederi de ben olsun derken, hayatın algısını okur, içimizde hem sevinci, hem hüznü taşırız. Yazgımıza razı oluruz. Hayatın nabzını şu mısralarında Sonbahar kadar bir gerçeğim şimdi / Yapraklar gibi sere serpe yerlerdeyim / Kızıl ve sarıya çalan bir hayatın / Rüzgârların serseri merhametine tabiyim / Savrulmaktayım dört bir yana avare gönlümle. / Bir Hint fakiri gibi çıplak ve çaresizim... yüreğinden geçenleri okurken, kendimizi okumadığımızı söyleyebilir miyiz? Hayatımızın nabzı Uçurum Kuşları'nda atıyor. Sebahattin Civelek